Günlük basın toplantısında konuşan Dujarric, BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) raporlarına dayanarak, 50 gündür Gazze'ye gıda, yakıt, ilaç veya hayati öneme sahip hiçbir malzemenin girişine izin verilmediğini belirtti. Bu durumun, gıda stoklarının tehlikeli seviyelerde azalmasına, erzak dağıtımının aksamasına ve ilaç, tıbbi malzeme ile aşıların tükenmesine yol açtığını vurguladı.

 

Sözcü Dujarric, "İsrail'in Gazze'ye her türlü yardım malzemesi girişini engellemesinin 50. günündeyiz. Bu durumun Gazze halkı üzerinde korkunç etkileri var" dedi. Çocukların ve yetişkinlerin açlıkla karşı karşıya olduğunu, sağlık sisteminin çökme noktasına geldiğini ve yüz binlerce insanın yerinden edildiğini ifade etti. Ayrıca, insani yardım ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların arttığına da dikkat çekti.

 

"Suçlular Hesap Vermeli"

 

Dujarric, 23 Mart'ta Refah'ta 15 sağlık ve sivil savunma çalışanının öldürülmesiyle ilgili İsrail'in soruşturmasını tamamlaması ve bir komutanı görevden almasına değinerek, Gazze'de çok sayıda sivil ve insani yardım çalışanının öldürüldüğünü ancak bu olayların yeterince gündeme gelmediğini savundu. Sivillerin korunması ve esirlerin serbest bırakılması çağrısını yineledi.

 

Soruşturma sonuçlarını "not ettiklerini" ancak sürece dahil edilmediklerini belirten Dujarric, soruşturma yürütebilmeleri için yetkilendirilme talebinde bulundu. "Son bir yılda çok kez uluslararası hukuk ihlal edildi. Suçluların hesap vermesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

 

Ateşkes Çağrısı

 

Ateşkes görüşmelerine ilişkin soruları da yanıtlayan Dujarric, BM'nin tek isteğinin ateşkesin yeniden sağlanması olduğunu vurguladı. Ateşkesin, Gazze'ye engelsiz insani yardım akışını sağlaması, Gazze ve İsrail'deki esirlerin aileleriyle kavuşmasına olanak tanıması ve iki halk için de barış sürecinin önünü açması temennisinde bulundu.